İnsanlık günümüze savaşarak geldi. Bunu söylerken hayatımız çok zordu çok mücadele verdik manasında değil gerçekten modern savaş teknolojileri gelişene kadar insanların hayatlarında savaş önemli bir yer tutuyordu. Avcılığın yaygın olduğu zamanlardan başlayarak insanlar silah kullanma konusunda taktikler geliştirmeye ve uzmanlaşmaya başladı. Fiziksel olarak güçlü olanlar her zaman toplumda el üzerinde tutuldular. Savaşlarda güçlüler ayakta kaldı, eş seçilirken güçlü ve sağlıklı insanlar seçildiler. Bu noktadan bakılırsa modern çağlarda yaşayan bizlere bu savaşçı genler geçmiş oldu. Fakat günümüzde sahip olduğumuz bu donanımı kullanma alanımız kalmadı gibi. Kendo bu genlerimizi kullanabileceğimiz güzel bir sanat.
Kendo japonca kılıç yolu gibi bir manaya gelmekte. Kendo’nun ortaya çıkışı aslında yukarıda bahsettiğim savaşma donanımlarını canlı tutmaya ve geliştirilen tekniklerin korunmasına yönelik. Savaşların yaşanmadığı zamanlarda samurailerin eğitimini ve savaşa hazır olmalarını sağlamak üzere geliştirilmiş. Günümüzde bir çok ülkede yaygınca yapılan bir sanattır.
Kendo fiziksel bir aktivite olarak görünse de aslında daha çok konsantrasyon, psikoloji ve taktiğe dayalıdır. Tabi ki bunları destekleyecek fiziksel güce de ihtiyaç duyulur. Bu yuzden disiplinli bir çalışma gerektirir. Hatta yaklaşık 32 yıllık bir eğitimin sonrasında en yüksek dan olan 8. Dan sınavlarına girilebilmekte. Bu yüzden ömür boyu yapılan bir sanattır.
Çerkes olmanın verdiği bir şey sanırım kılıca meraklıyımdır. Bir gün gecenin bir yarısı neden kendo yapmıyorum diye aklıma düştü. Etraftaki dojoları araştırdım ve bana en yakın dojo olan SoShinKai dojo ile iletişime geçtim. Sağolsunlar çok iyi karşılandık ve eşimle beraber başladık. Şubat ayından bu yana düzenli olarak devam ediyoruz.
Bambu bir sopa ile yapılsa bile aslında bir kılıç dövüşüdür. Böyle bir dövüşte hem kendi hareketlerinizi düzgün ve güvenli bir şekilde yapabilmek için hem de karşı tarafın ne yapacağını anlayıp tepki verebilmek için çok yoğun konsantrasyona ihtiyaç duyuluyor. Çok uzun bir süre geçmemesine rağmen çalışırken yaşadığım konsantrasyon problemlerinin azaldığını fark ettim. Bir yazılımcı için konsantrasyon problemi en büyük problemlerden birisidir. Hem kişinin çalışmasını hem de kendini geliştirmesini engeller. Konsantrasyonumdaki düzelme hem daha verimli çalışabilmemi hem de kendimi geliştirmek için gerekli vakte sahip olmamı sağladı. Konsantre problemlerinden dolayı çalışamamadan ötürü sahip olduğum kötü his de böylece ortadan kalktı.
Kendo kendi içerisinde bir çok ritueli olan bir etkinlik. Kendo kıyafetlerini giyerken başlayıp, kıyafetlerin katlanmasına kadar her şey kurallı ve bir düzen içerisinde yapılıyor. Aslında kendo hakkında beni en çok korkutan şey buydu. Çünki dağınık bir insanım ve çalışırken de bu kendini gösteriyor. Bir süredir duzenli çalısabilme konusunda mesafe kat ettiğimi gözlemliyorum. Bunlardan en önemlisi Git flow’u daha etkili kullanabilmek. Ayrıca daha planlı çalışmaya özen göstermeye başladım.
Bunların dışında kendo sosyal manada da insanı geliştiren bir sanat. Daha önce tanımanıza imkan olmayan bir çok insanla tanışıp etkileşime girmenize olanak sağlıyor. Türkiye’de küçük bir kendo komunitesi var. Türkiye’de düzenlenen yerel ve uluslararası etkinlikler ile bir çok yerli ve yabancı kendocu ile tanışma fırsatı bulunuyor. Yurtdısında düzenlenen etkinliklere de katılma imkanı tanıyan bir sanat kendo. Tanıdığınız tanımadığınız insanlarla yaptığınız antrenman ve maçlar kişinin özgüvenini arttırmakta faydalı oluyor. Tüm bunların yanında Japon kültürünü daha iyi öğrenme fırsatınız oluyor. Yakın zamanda İstanbul’da gerçekleştirilen Kendo Kamp etkinliği ile bu bahsettiğim deneyimleri yaşama fırsatı buldum. Bu yüzden benim için çok faydalı olduğunu düşünüyorum.
Doğu kültüründeki savunma ve saldırı sporlarının bir felsefesi olduğu söylenir hep. Fakat ben bunlara biraz şüpheci yaklaşırdım. Ama Kendo ile şunu gördüm ki aslında bu felsefe kitaplardan okunararak ya da birilerinden duyarak öğrenilen bir şey değil daha çok yapılan çalışmalarda ve sanatın kendisini gerçekleştirerek insanın otomatik olarak anladığı ve algıladığı bir şeymiş. Ve bir şeyi icra ederek kazanılan bir öğretinin kitaplarda yazılan şeylerden daha güçlü bir şekilde insanı değiştirebildiğine inanıyorum. Bu yüzden kendo’nun beni kendimi bazı noktalarda değiştirmeye zorlamadan kendiliğinden gelen bir değişim ile değiştirdiğini fark ediyorum. Siz de bu bahsettiğim konularda kendo ile hem kendinizi geliştirmek hem de problemlerin üstesinden gelmek için kendoyu denemek için 4. Levent’te bulunan dojomuzu ziyaret edebilirsiniz. Daha fazla bilgiyi http://soshinkaidojo.com/ ve 0(535) 361 4878 numaralı telefondan eğitmenimiz Akın Aşnaz hocadan alabilirsiniz.
Bonus: Star Wars ve kendo www.youtube.com
Yazar: Hadi Tok
Kaynak: https://tr.linkedin.com/çalışma-hayatı-ve-kendo-hadi-tok
İş hayatında yeni bir tarz